O akşam, dışarıda yağmurlu ve oldukça soğuk bir hava vardı. Yağmur şiddetini artırmış, adeta bardaktan boşanırcasına yağıyor, esen şiddetli rüzgârsa yürümeyi hayli zorlaştırıyordu. İşyerlerinden çıkan insanlar ıslanmamak için kimisi araçlarının bulunduğu yöne doğru, kimi de bir saçağın altına sığınmak için koşuşturuyordu. Sibel’de işyerinden acele ile çıkmıştı. Çalıştığı plazanın ön tarafına bakan caddenin kenarında elindeki çantayı çok fazla ıslanmamak için başının üzerine tutarak taksi bulmayı umut ediyor, bir taraftan da kendisine kızıyordu, servisi yine kaçırmıştı. Uzunca bir süre bekledikten sonra nihayet kendisini bir taksinin içine atabilmişti. Sıkışan trafikte uzun bir yolculuğun ardından nihayet oturduğu apartmanın önüne gelebilmişti. Saatine baktı, saat yediye geliyordu, doğum günü için davet ettiği misafirleri de gelmek üzereydi. Apartman kapısını açtı, koridorun lambası yanmamıştı. - “Hay aksi, elektriğin de kesilecek zamanıydı şimdi! ...diye söylendi. ...
Bu Blogda Ara
HİKAYELERİM...
Kayıtlar
Nitelikli
En Son Yayınlar
KAYIP - "Öykünün sonunu siz tamamlayın".
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar