YAŞLI ÇİFT

     Babam  "Daha dün gibi hatırlıyorum olanları" dedi. O zamanlar oturduğumuz bu evi yeni almıştık. Geldiğimiz bu mahallede de bir sürü ahbap edinmiştik. Sokağımızda bir yaşlı çift vardı. Kimsecikleri yokmuş, en azından biz öyle biliyorduk. Evimizin bulunduğu sokağın sonundaki, tek katlı bahçeli evde oturan bu yaşlı çiftle sohbetimiz merhabadan öteye geçmemişti. Öğrendiğimize göre onlar yirmi senedir bu mahallede yaşıyorlarmış, buna rağmen konuştukları insanların sayısı bir elin parmağını geçmezmiş.

     Tuhaf olan tarafı ise mahallede hiç kimse bu yaşlı çiftin nereli olduğunu ya da geçmişlerini bilmezdi. Haklarında ki söylentiler fısıltı halinde dolaşırdı kulaktan kulağa.        Bir söylentiye göre adam gençliğinde çok kumar oynarmış, hatta bu yüzden hatırı sayılır servet kaybetmiş miş! Başka bir söylentiye göre ise yaşlı çiftin tek oğulları varmış, bakıp büyütmüşler, çok iyi okullarda okutup evlendirmişler. Evlatları hayırsız çıkmış, gelin de onları yanında istememiş, onun için her şeyi terk edip yıllar evvel bu mahalleye yerleşmişler. Tabii farklı daha nice söylentiler vardı. Söylenenlerin yalan mı gerçek mi olduğunu bilen yoktu. Bildiğimiz tek gerçek, neredeyse on yıldan fazladır kimsenin bu yaşlı çiftin kapılarını açmamış olmasıydı.  

      Bir hafta sonu, akşamüzeri gün batımına yakın saatlerde, genelde çok sakin olan oturduğumuz sokakta bir hareketlilik olmuştu. Sokağın sonuna yaşlı çiftin evinin önüne peş peşe dört beş tane siyah lüks jeep ile birde cenaze aracına benzer bir araç gelmişti.  Sokakta bir kaç meraklı kadın bir araya gelmiş olanları izliyordu. Hatta bir süre aralarında ne olabileceği hakkında tartışma bile yapmışlardı. Tek tip, siyah takım elbise giyinmiş, siyah güneş gözlükleri ile on beş’e yakın adam  Jeep’ lerdeninmiş hepsi birlikte eve yönelmişlerdi. Bir süre sonra gelenlerden bir kaçı evin bahçe kapısından itibaren cenaze aracını andıran araca kadar iki taraftan da yüksekçe branda germişlerdi. Daha sonra brandadan sadece kafaları gözüken dört kişi, tabut olması muhtemel,  taşıdıkları bir şeyi araca yerleştirmişlerdi. Sokakta meraklı sayısı giderek artmış, hatırı sayılır bir kalabalığa dönmüştü. Kısa süre sonra brandalar toplandı araca konuldu. Gelen adamlar da jeep’lerine binerek diğer araçla birlikte mahalleden ayrıldılar. Kimse ne olduğunu anlayamamıştı. Ertesi gün yaşlı çifte ait evin kapısına asılmış bir kilidi fark ettiler. Ama mahallede söylenti bitmedi tabi ki bu sefer ki ise bazı akşamlar yaşlı çiftin evinin penceresinde parlak bir ışık görüldüğüydü…