ARKADAŞLAR...

Elma ve ayva aynı bahçede yetişmişlerdi. Çocuklukları birlikte geçmişti. Ayva kendisinden sadece bir ay büyüktü. Çok uzun zamandır arkadaşlardı. Birlikte bol bol gülüşür eğlenirlerdi. Evleri karşı karşıya idi . İkiside yükseklerde yaşamayı seviyordu. Yüksekte yaşamanın tek sıkıntısı, arada bir bahçelerine gelen arkadaşları haylaz rüzgarın onları korkutmak için evlerini sallıyor olmasıydı. Ayva bir keresinde ona; rüzgar bizi korkutmaktan sanırım keyif alıyor demişti.
Rüzgardan başka bir arkadaşları yağmurdu. Çok sulu göz birisiydi yağmur, her şeye ağlardı ,o kadar ağlardı ki göz yaşları bahçede küçük gölcükler oluştururdu. Bahçeye bakan bir de bahçıvan vardı. Bahçıvan  altmış yaşlarında, tonton, gözlüklü , kulakları iyi işitmeyen birisiydi. En azından Elma öyle düşünüyordu, O kadar seslenmişti ona bir kez bile cevap alamamıştı çünkü, kulakları işitseydi cevap verirdi mutlaka diye düşünmüştü kendi kendine. Bahçıvan iki günde bir gelir bahçenin temizliğini yapar, onların evden dışarıya attığı çürüyen sararan yaprakları toplardı. Yaşadıkları bahçe bir konağa aitti. Konak iki katlı, kiremit rengine boyanmış, küçük bir cumbası olan ahşap bir binaydı. Konakta yaşayan ailenin yedi, sekiz yaşlarında iki küçük haşarı çocukları vardı. Çocuklar zamanlarının büyük kısmını bahçede geçirirlerdi. Oyunlar oynar gülüşüp eğlenirlerdi. Ayva ile Elma onları seyretmeyi çok seviyorlardı, çocuklar sık sık onların yaşadığı evlerinin duvarlarını çakıyla kazımaya birşeyler yazmaya çalışsa bile. Üstelik tek onlar değildi ki evlerine bunları yapanlar ! Elmanın yaşadığı evde kaçak yaşayan kurtçuklar vardı birde, evinin ahşap duvarlarında. Gece olup bahçeye sessizlik çökünce, onların ayak seslerini duyardı. Bir gün konağın haşarı çocukları kendileri gibi bir kaç arkadaşını daha bahçeye toplamış, ayvanın ve kendisinin ortak arkadaşlarını yaşadığı evlerden toplamışlardı, Elma ve Ayva çok yüksekte yaşadıkları için canlarını zor kurtarmışlardı. Elma hatırlıyordu o çocukken onun ailesinide haylaz bir çocuk yaşadığı evden koparıp almıştı. Çok ufak olduğundan onu bırakmıştı. Bir gün arkadaşı Ayva hastalanmıştı vücudunda çeşitli yaralar oluşuyordu. Zaman su gibi geçmişti iyice yaşlanmışlardı artık. Bir gün haylaz rüzgar yine evlerini deli gibi sallamıştı korkutmak için. Hasta ve önceki kadar dinç olmayan arkadaşı Ayva dengesini kaybederek yaşadığı evden aşağıya yere düşmüştü. Elma arkadaşı Ayva'dan o günden sonra bir daha haber alamamıştı. Elma o günden sonra çok yalnızlık çekmişti. İyice yaşlanmıştı ayakta durmakta zor gelir olmuştu artık. Kim bilir belki bende arkadaşım Ayva gibi dengemi kaybedip aşağıya düşerim belki diyordu kendi kendine.. ve günlerden bir gün haylaz rüzgar tekrar uğramıştı işte bahçeye

Yorumlar

Popüler Yayınlar